Psikanalitik teoride, bebeklik dönemindeki temel ilişkilerin, özellikle de ana-baba figürleriyle kurulan bağların, ileriki yaşamda kişinin duygusal ve ilişkisel gelişimini etkilediği düşünülür. Güvensiz bağlanma, çocuğun ihtiyaçlarının karşılanmadığı, sürekli bir destek ve güvenin eksik olduğu bir ortamda yetişmesiyle ilişkilendirilir.

Bir bebek, dünyayı keşfetmek ve kendini ifade etmek için çevresiyle etkileşime girerken, güvenli bir bağlanma deneyimi yaşarsa, duygusal olarak desteklenir ve kendini güvende hisseder. Ancak, ebeveynlerin duygusal olarak meşgul veya yetersiz olduğu durumlarda, bebek ihtiyaçlarının karşılanmayacağı endişesiyle güvensizlik yaşar. Bu da güvensiz bağlanma deseni olarak adlandırılır.

Güvensiz bağlanma, çocuğun ilişkilerde güven duygusunun zayıflamasına, başkalarına güvenmekte zorlanmasına, duygusal olarak bağlanmakta güçlük çekmesine ve kendine olan güvenin eksikliğine yol açabilir. Bu durum, ileriki yaşamda yetişkinlikteki romantik ilişkilerden, iş ilişkilerine kadar birçok alanda sorunlara neden olabilir. Ayrıca, düşük özsaygı, depresyon, anksiyete gibi psikolojik problemlerle ilişkilendirilebilir.

Özetle, güvensiz bağlanma, temel güven duygusunun eksikliğiyle ilişkili olarak kişinin yaşamının çeşitli alanlarında sorunlar yaşamasına neden olabilir ve psikanalitik teoriye göre bu durum, bebeklik dönemindeki ilişkilerin kalitesine dayalıdır.

Lacivert Psikoloji Durumu yayınlanmak üzere'ye değiştirildi 21 Şubat 2024